Sözlük
İngilizce - Türkçe
Per
pər
Son Derece Yaygın
700 - 800
700 - 800
Kelime sıklığı ve önem indeksi, bir kelimenin belirli bir dilde ne sıklıkta göründüğünü gösterir. Sayı ne kadar küçükse, kelime o kadar sık kullanılır. En sık kullanılan kelimeler genellikle 1 ile 4000 arasındadır. Bu önem indeksi, dil öğrenme süreciniz sırasında en faydalı kelimelere odaklanmanıza yardımcı olur.
Kelime sıklığı ve önem indeksi, bir kelimenin belirli bir dilde ne sıklıkta göründüğünü gösterir. Sayı ne kadar küçükse, kelime o kadar sık kullanılır. En sık kullanılan kelimeler genellikle 1 ile 4000 arasındadır. Bu önem indeksi, dil öğrenme süreciniz sırasında en faydalı kelimelere odaklanmanıza yardımcı olur.
başına, her bir, her, üzerinden, başına, her, her bir, her, olarak, itibarıyla
word] anlamları Türkçe
başına, her bir, her
Örnek:
The cost is 20 dollars per person.
Maliyet kişi başı 20 dolardır.
He earns 50 dollars per hour.
Saatte 50 dolar kazanıyor.
Kullanım: formal/informalBağlam: Used in financial, statistical, or general measurements.
Not: Commonly used to indicate rates or ratios.
üzerinden, başına, her
Örnek:
The book is available for purchase at 10 dollars per copy.
Kitap, kopya başına 10 dolara satın alınabilir.
They offered two tickets per transaction.
İki bilet işlem başına sunuldu.
Kullanım: formal/informalBağlam: Common in sales, transactions, and services.
Not: Indicates a limit or condition on transactions.
her bir, her
Örnek:
Per the instructions, you should submit the form by Friday.
Talimatlara göre formu Cuma günü teslim etmelisiniz.
Per your request, I have attached the document.
Talebinize göre, belgeyi ekledim.
Kullanım: formalBağlam: Used in written communication, especially in business or official contexts.
Not: Often used to refer to agreements or rules.
olarak, itibarıyla
Örnek:
The project was completed per our agreement.
Proje, anlaşmamıza göre tamamlandı.
Per the guidelines, only qualified candidates may apply.
Yönergeler gereği, yalnızca nitelikli adaylar başvurabilir.
Kullanım: formalBağlam: Used in legal and formal documents.
Not: Indicates compliance or adherence to rules.
Per eşanlamlıları
apiece
Indicating a specific amount for each individual item or person.
Örnek: The tickets cost $10 apiece.
Not: Similar to 'per' in specifying a quantity for each unit.
Per ifadeleri, yaygın kullanılan ifadeler
per se
Means 'by or in itself; intrinsically.' Used to emphasize that something is considered alone, without any context.
Örnek: I don't have a problem with the idea per se, but the execution needs improvement.
Not: It differs from 'per' as it emphasizes the inherent nature of something rather than a rate or division.
per annum
Means 'each year' or 'annually.' Commonly used in financial contexts to indicate a rate over a year.
Örnek: The interest rate on the loan is 5% per annum.
Not: It specifies the frequency of an event or rate over a year, rather than a general division or ratio.
per capita
Means 'for each person' or 'per person.' Used to describe averages or rates based on individual members of a population.
Örnek: The country's GDP per capita is one of the highest in the region.
Not: It focuses on the distribution or allocation of something to each individual, rather than a collective total.
per diem
Means 'each day' or 'daily.' Refers to a daily allowance or rate, especially for expenses incurred during travel.
Örnek: Employees on business trips are provided with a per diem allowance for meals and incidental expenses.
Not: It emphasizes the daily nature of an allowance or rate, distinct from a fixed or overall amount.
Per günlük (argo) ifadeleri
Perk
A benefit or advantage that comes with a job or situation.
Örnek: One of the perks of this job is free coffee.
Not: While 'perk' is informal and derived from 'perquisite', it specifically refers to a bonus or advantage.
Perk up
To become more lively, cheerful, or energetic.
Örnek: I always perk up after a good night's sleep.
Not: This slang term uses 'perk' in a figurative sense to describe a change in mood or energy level.
Perp
Short for 'perpetrator', the person who commits a crime or wrongdoing.
Örnek: The police caught the perpetrator of the crime.
Not: This slang term is an abbreviation for the original word 'perpetrator'.
Perp walk
The act of parading an arrested suspect in public, usually for media coverage.
Örnek: The suspect was subjected to a humiliating perp walk in front of the media.
Not: This expression is a colloquial use of 'perp' combined with 'walk' to describe a specific action.
Perky
Energetic, cheerful, or lively in a noticeable way.
Örnek: She always has a perky attitude no matter what.
Not: Derived from 'perk', 'perky' describes a person's demeanor or behavior.
Perps
Plural form of 'perpetrators', referring to multiple people who have committed a crime.
Örnek: The cops are on the lookout for the perps involved in the robbery.
Not: This slang term is the informal, shortened version of 'perpetrators', used in a more casual context.
Percolate
To spread slowly or gradually, often referring to thoughts, ideas, or information.
Örnek: Ideas often percolate in my mind before I make a decision.
Not: This slang term uses 'per' in the sense of moving through, developing, or filtering, rather than a strict per-unit measurement.
Per - Örnekler
English: I'll be there in five minutes per your request.
Türkçe: İsteğin üzerine beş dakika içinde orada olacağım.
English: The meeting will start at 2 o'clock per the schedule.
Türkçe: Toplantı, programa göre saat 2'de başlayacak.
English: She waited for him for hours per his promise.
Türkçe: Onun vaadine göre saatlerce onu bekledi.
Per dilbilgisi
Per - Edat (Adposition) / Edat veya bağlı bağlaç (Preposition or subordinating conjunction)
Sözcük tabanı: per
Çekimler
Hece, Ayrıştırma ve Vurgu
per 1 hece içerir: per
Fonetik yazı: ˈpər
per , ˈpər (Kırmızı hece vurguludur)
Per - Önem ve kullanım sıklığı
Kelime sıklığı ve önem indeksi, bir kelimenin belirli bir dilde ne sıklıkta göründüğünü gösterir. Sayı ne kadar küçükse, kelime o kadar sık kullanılır. En sık kullanılan kelimeler genellikle 1 ile 4000 arasındadır.
per: 700 - 800 (Son Derece Yaygın).
Bu önem indeksi, dil öğrenme süreciniz sırasında en faydalı kelimelere odaklanmanıza yardımcı olur.