Diccionario

Inglés - Turco

Material

Maddî, Malzeme, Hammadde, Konuyla ilgili, Önemli, kritik
Extremadamente Común
500 - 600

Air

Hava, hava durumu, havalandırma, gökyüzü (atmosfer anlamında), hava (bir şeyin havası), havalandırmak (fiil)
Extremadamente Común
500 - 600

Wife

Eş, karı, bayan, zevce
Extremadamente Común
500 - 600

Apply

Başvurmak, Uygulamak, Geçerli olmak, Tatil etmek
Extremadamente Común
500 - 600

Raise

Yükseltmek, artırmak, yetiştirmek, toplamak, kaldırmak
Extremadamente Común
500 - 600

Sale

Satış, indirim, pazarlık, satışa sunma
Extremadamente Común
500 - 600

Relationship

Ilişki, bağlantı, ilişki durumu, ilişkisellik
Extremadamente Común
500 - 600

Indeed

Gerçekten, Doğrusu, Hatta, Aslında
Extremadamente Común
500 - 600

Hug

Sarılarak kucaklamak, kucaklama, sıkı sıkı sarılmak, kucaklama hareketi
Extremadamente Común
500 - 600

Form

Şekil, form, durum, biçim, yapı, formül
Extremadamente Común
500 - 600

August

Saygıdeğer, büyüklük, ihtişam, ağustos (ay)
Extremadamente Común
500 - 600

Someone

Biri, birisi, bir adam/bir kadın, bir takım insanlar, birisi (belirsiz bir kişi)
Extremadamente Común
500 - 600

Everything

Her şey, her şey dahil, her şey üstüne, her şeyden önce
Extremadamente Común
500 - 600

Certainly

Kesinlikle, Elbette, Şüphesiz
Extremadamente Común
500 - 600

Home

Ev, yurt, yuva, ana vatan, daire
Extremadamente Común
500 - 600

Grow

Büyümek, gelişmek, artmak, yetiştirmek, büyütmek
Extremadamente Común
500 - 600

Similar

Benzer, aynı, benzer biçimde, benzeri
Extremadamente Común
500 - 600

Story

Hikaye, öykü, kıssa, haber, kat
Extremadamente Común
500 - 600

Quality

Kalite, nitelik, özellik, kalite kontrolü, kalite standartları
Extremadamente Común
500 - 600

Tax

Vergi, vergilendirme, vergi yükü, vergi dairesi, vergi indirimleri, vergi cennetleri
Extremadamente Común
500 - 600

Worker

Işçi, çalışan, emekçi, iş gücü
Extremadamente Común
500 - 600

Nature

Doğa, tabiat, öz, karakter, nitelik
Extremadamente Común
500 - 600

Hath

Sahip olmak, vardır, yapmak, etmek (bir şeyi ifade etmek için)
Extremadamente Común
500 - 600

Structure

Yapı, kuruluş, düzen, şekil, sistem
Extremadamente Común
500 - 600

Data

Veri, bilgi, bilgiler
Extremadamente Común
500 - 600

Necessary

Gerekli, zorunlu, lazım, gereken
Extremadamente Común
500 - 600

Pound

Pound (a unit of weight), pound (currency), to pound (to hit or strike), to pound (to crush or grind), pound (a unit of pressure)
Extremadamente Común
500 - 600

Method

Yöntem, metot, yöntemsel yaklaşım, usul
Extremadamente Común
500 - 600

Unit

Birim, kısım, taksim, birlik, modül
Extremadamente Común
500 - 600

Gaze

Dik bakış, Bakış, İlgiyle bakmak, Uzun süre bakmak
Extremadamente Común
500 - 600

Central

Merkezî, orta, temel, ana
Extremadamente Común
500 - 600

Bed

Yatak, yatak takımı, yatak odası, yataklık, yatak almak
Extremadamente Común
500 - 600

Union

Birlik, sendika, birleşme, aile birliği, sendikal birlik
Extremadamente Común
500 - 600

Movement

Hareket, akım, değişim, hareketlilik
Extremadamente Común
500 - 600

Board

Tahta, yönetim kurulu, gemiye veya uçağa binmek, pansiyon, yurt, kapatmak, kaplamak
Extremadamente Común
500 - 600

True

Doğru, gerçek, sahici, yalnızca
Extremadamente Común
500 - 600

Password

Şifre, şifreleme anahtarı
Extremadamente Común
500 - 600

Well

Iyi, iyi bir şekilde, sağlıklı, iyi, hayırlı, kaynak, su kaynağı
Extremadamente Común
500 - 600

Simply

Sadece, basitçe, yalnızca, sadece bir şekilde
Extremadamente Común
500 - 600

Contain

Içermek, hapsetmek, önlemek, sınırlamak, kapsamak
Extremadamente Común
500 - 600

Latest

En son, son, en yeni, son çıkan
Extremadamente Común
500 - 600

Especially

Özellikle, hususiyetle
Extremadamente Común
500 - 600

Personal

Kişisel, bireysel, özel, kişisel olarak
Extremadamente Común
500 - 600

Detail

Ayrıntı, detay, detaylandırmak, detaylı bilgi vermek
Extremadamente Común
500 - 600

Model

Model, örnek, örneklem, şablon, modelleme
Extremadamente Común
500 - 600

Bear

Bear (hayvan), katlanmak, dayanmak, doğurmak, yavrulamak, üstlenmek, taşımak (yükümlülük)
Extremadamente Común
500 - 600

Single

Tek, bekâr, tekil, tek parça
Extremadamente Común
500 - 600

Join

Katılmak, birleştirmek, eklemek, bir araya gelmek, katılmak (bir olay veya aktivite)
Extremadamente Común
500 - 600

Reduce

Azaltmak, Düşürmek, Küçültmek, Gidermek
Extremadamente Común
500 - 600

Establish

Kurmak, belirlemek, kanıtlamak, yerleştirmek, oluşturmak
Extremadamente Común
500 - 600
Vocafy, aprendizaje eficiente de idiomas
Vocafy, aprendizaje eficiente de idiomas
Vocafy te ayuda a descubrir, organizar y aprender nuevas palabras y frases con facilidad. Crea colecciones de vocabulario personalizadas y practica en cualquier momento y lugar.
Fracasado
Exitoso
Operación fallida!